ah_istanbul

Ağrısı yeni dinmişken acılarımın

Yeni ağrılar arıyorum kendime.

Uzaktaydı o,

Hiç sahip olamadığım şehrin tek ağrısıydı.

İçimin en katı yerinde adının katilliği sıralanmıştı

Ben hüznümle yüzümü kirletiyordum

O ise şehrin tenhalığına kaçan otobüs camlarına kazıyordu

/kahramanlığını…

Ellerinin buğusuna binlerce kez sürmüştüm saçlarımı,

Ama o hep  giden olmuştu,

Bense  defalarca kalan…

 

Islak mumun alevi çözüyordu karanlığın katılığını.

Nelere yürek gerek germiştim bir zamanlar.

Bir zamanlar ölümün gergefine asmıştım sesimi.

Şimdiyse hiç kimsenin konuşmadığı dillerde susmayı deniyorum.

Bütün kelimeler düşlerime takılıyor.

Avaz avaz yokluk tüketiyorum.

 

Maviye dönüşüyorken umutlarım,

Vesikalık acılara sığdırıyordum yüzümün koyuluğunu.

Aklıma astığım adreslerin hiç biri ona çıkmıyordu.

Ona çıkan bütün yollar bana kilitliydi.

 

Ona kaçarken kendimden düşüyordum

Ölüyordum satır satır

Büyümüşlük söküyordum şairlerin gürültü sessizliğinden.

 

Boşluğumdan kaçan trenlere yükledim kimse’sizliğimi

Gözlerimden sızdı kentin bütün küflü yağmurları.

 

O gidendi kahramanlığıyla

Bense, kalandım sahte şairliğimle