Burada kar var,insanın içini üşüten ama görselliğinden ödün vermeyen soğuk,beyaz ve pamuksu bir dokuyla kaplı şimdi aramızdaki yolların en azından bir kısmı..
Üşüyorum ama içimi ısıtan şeyin sen olduğunu bildiğimden kar yağışını suçlamıyorum.Burada kar var sen yoksun ve orada ne var bilmiyorum.büyük kocaman ve zor hayallere bir tane daha eklemeli sanırım,birlikte kar topu oynamak,hadi beceremedik en azından yürümek için…
Yağsa da yağmasada yapamadığımız gibi…Burası beyaz ve el değmemiş tıpkı senin gibi,seni ilerde birgün olurda;hani evet dersen,dediğin o gün görmek istediğim gibi bembeyaz ve temiz.yüzündeki gülücükler gibi her kar tanesi etrafındaki kiri kapatıyor,yanında olduğu gibi her solukta daha temiz bir hava hissediyorum.
Kar senin içime yağdığın gibi yağıyor aniden,çok ve akıl almaz bir heyecanla…Tamamına dokunamıyorum istediğim her an göremiyorum…Dudakların gibi hangi tanesi yüzüme değse gülümsüyorum…
Burada kar var içim üşüyor,yaprakları dökülmüş cılız çıplak kalmış ve sırf görüntü olsun diye büyük bir beton zemin kenarına dikilmiş ağaçlar gibiyim
——–
Üzerimde sen diyebileceğim kar taneleri ama içim üşüyor.İçimi sadece sen ısıtıyorsun ama burda kar var sen yoksun ve orada ne var ben bilmiyorum.
Ellerimin üşümesi anlamsız,vücut ısımın dengesi önemsiz,çıkıp yürümek faydasız yürüyebileceğim hiç bir yol beni sana getirmiyor…
Hasta olmuş çocuklar gibiyim dışarda karşı konulmaz bir kar yağışı ve ben evde pencere önünde bütün beyazların erimesini izlemek gibi bir cezayı çekiyorum.
Elbette mutluluk uzaktada olsan olduğunu bilmek ama ömrüm boyunca o kar tanelerine dokunamamanın üzüntüsünü taşıyacağım.Yarın dokunsamda bugün hep eksik kalacak,hayatı hep sensiz geçirdiğim günler için geriden takip edeceğim..
Sen kar tanesi,ben hasta çocuk,pencerem yollar ve bu ani kar yağışına kader diyeceğim…
Burada kar yağıyor ve ben en azından bir kaç tanesinin yanaklarında eridiğini görmek istiyorum,dudaklarından öylece akıp gitmelerini…Fırsat bulurda öpersem dudaklarındaki o serinliği yaşamak istiyorum.Korkuyorum ya üşürsen sana montumu veremeyeceğim bir anda,ya da ben montu uzattığımda hava açmış olursa.Çünkü hep geç kalıyorum,bugün de dahil en az bir ömür geç kalmışım sana.
Yeni yıl,yeni dilekler,bol süslü fırfırlı hediye paketlerim yok.Uzakta çok sevdiğim,dünyalar güzeli bir sevgilim var,umarım her sene en güzel hediyem,en iyi dileğim sen olacaksın…
Bu sene bir ömürlüğüne,bir tek dilek dileyeceğim,bir kez kabul olsa yeter,her yıl aynı hediyeyi daha önce hiç açmamış gibi açmaya razıyım,kar yağmasa bile…Yanımda olduğun sürece başka bir beyaza ihtiyacım yok…
Burada kar var soğuk,sen yoksun ve orada ne var bilmiyorum…
seni seviyorum…

Alıntı

Telegram ; t.me/uzak_ulke